Boys Dont Cry // Erkekler Ağlamaz

‘’ Erkekler Ağlamaz Sil Gözyaşını, 

Kaçırma gözlerini benden suçlu suçlu…’’ 

Radyoda çalıyor şu anda. Ve tabiki aklımıza gelen ilk film hemen ‘’Boys dont cry ‘ oluyor.

Film ; 1993 yılında Lincoln Nebraska’da trajik bir şekilde öldürülen Teena Brandon adındaki bir erkeğin hayatını anlatan biyografik filmdir. 

Yönetmenliğini Kimberly Peirce’in yaptığı film çeşitli festivallerde gösterime girmiş ve pek çok ödül kazanmıştır.

Hegomonik erkeklik tarafından kontrol edilen bir dünyada itaatkâr olmaya tüm gücüyle karşı koyması nedeniyle tecavüze uğrayıp öldürülen bir erkeğin hikâyesini anlatan trajik bir film. 

Toplumlarca kabul gören kalıpların dışına çıkaramıyoruz erkekleri de kadınları da… 

Mesela; Araba kullanma kültürünü erkeklerle bağdaştırıyor,

Kız çocukları bebek ile oynar, erkekler araba ile diyoruz..

Veya doğumlarda bile pembe rengi kız, maviyi erkek ile bağdaştırıyoruz. 

Bu konuda en bilinçli olanlar bile ‘adamakıllı’ diyor mesela veya ‘kız gibi ağlama’ diyor… 

Bireyin kimliğinin biyolojik cinsiyete dayalı olarak sınıflandırılması, bireylerin birbirlerine nasıl davrandıklarını da belirliyor ve bireyler birbirleri hakkındaki yüzeysel bilgiyi kadınsı ve erkeksi davranışlar üzerinden edinmeye başlıyor. 

Bu durum, (özellikle erkekleri) kaybetmemek, dışlanmamak veya sapsağlam ayakta kalmak için hep savaşçı bir ruha itiyor. 

Yapılan bir araştırmada intihar edenlerin % 80’i erkek çıkıyor. Neden sizce hiç düşündünüz mü? 

Omuzlarına yüklenen yükler ve kendilerini hep güçlü kalmak zorunda hissettiklerinden içlerindeki depresyonu aşamadıkları için olabilir mi? 

Yarattıkları bu maskeler yüzünden zorlandıklarını ve kendilerini özgürleştirebilmeleri için bu maskelerden kurtulmaları gereken "anlar"da yine toplumsal baskılardan akıtılamayan gözyaşı, yaşanamayan duygu geçişleri sebep olabilir mi? 

Bırakınız pembe giysinler, bırakınız nazlansınlar… 

Bırakınız ağlasınlar ,bırakınız kahkaha atsınlar..

Hepimiz birer kalbe, dayanma gücüne, ruha sahibiz..

Kimimizin dayanma eşiği yüksek, kimimizin ki düşük…

Nihayetinde hepimiz sadece birer insanız.