Kızım'a...

01 Ağustos 2021 saat 19:11’de ben seni doğurmadım..
Ben ‘’Hayata aktım’’.

Hastalıklar atlattık,

Kazalar atlattık,

Üzüntüler, sevinçler, uykusuz geceler, ağlamalar, çaresizlikler…

Kıyaslamalar, akıl verenler ama gelip de bir yardım etmeyenler…

Bir sürü kitap okuyup seminerlere katılsam bile ..

Bildiğimi unutturdun.

Kendi kurallarını kendin koydun…

İşe döndüm 6 ay sonra , kalbimi evde bıraktım..

Ki ben 10 yıldır hiç durmadan çalıştım.

Senden ayrı geçen her 12 saat çok zor gelse de, sana dair mendilini , sweetini yanımda getirip kokladım her gün…

Çalışan ne ilk anneyim ne de son..

Biri’s mom veya Biri’s Wife olmaktan çok daha öte ‘’kendin’’ olmak ‘’Büşra’’ olmak istedim ki ;

sen de beni örnek al büyüyünce daha güçlü bir kadın ol diye..

Kendimi hep bu şekilde telkin ettim…

İşime odaklandım gün içinde.

Akşam eve gelince de telefonumu bilgisayarımı hep bir kenara bıraktım.

İstedim ki ‘an’ da kalayım.

Çünkü senin büyürken ki hiçbir anını kaçırmak istemiyorum…

Ben sana bu 1,5 senede ne kattım bilmiyorum kızım ama sen bana çok şey kattın.

Aceleciliği bırakıp, sabretmeyi öğrettin.

‘’Dinleme’’nin duymak olmadığını,

Anlamaya çalışmanın önemini,

Empatiyi,

Koşulsuz, önyargısız, beklentisiz sevmeyi…

Tahammül etmenin erdemini ve başkasına daha çok değer vermenin hazzını…

‘’Dünya yıkılsa, ben sapasağlam dururum’’ Kulübünden emekli olup, ‘’Sulu Gözlüler’’ derneğine katılmam da sayende oldu…

İnsanın bir çocuğu olunca, dünyanın diğer tüm çocukları da biraz onun oluyormuş…

Okuduğum kitaplarda, gördüğüm bir haberde, izlediğim bir filmde, dinlediğim bir şarkıda daha sık ağlıyorum artık .

Üstelik gözyaşlarımdan utanmayı da bıraktım.

Sadece varlığın ile bana ‘daha iyi insan olmanın’ kapılarını araladın.

Seni ilk öğrendiğim de hemen ‘kızım’ olacak demiştim.

Çünkü anneler her şeyi  hisseder ;)

Seni tanımlayacak 3 isim istedim.

*Güneş

*Şiir

*Melin

Sen Melin’e tepki verdiğin için (kendi ismini de kendin seçtin) ismin Melin oldu.

‘’ Melin ‘’ beynelmilel bir isim.

*Bal, bakmaya doyulamayan güzel kadın, suda açan çiçek ve sağlam insan gibi farklı kültür ve dillerde anlamı var.

İsmin sadece Melin oldu ama;

Şiir gibi…

Güneş gibi bir evlâd oldun.

Bin Şükür!

O zaman sevdiğim bir şiiri senin için şuraya iliştiriyorum..

‘’Sesini çocuğum senin, taşlara can veren,

Bir iğdeli yol, bir akasya serinliği…

Sonra o altın sarısı saçlarından doğan,

Gözlerin püsenler içindeki zeytini yeşil,

Kekre ırmağı aşkın parmaklarında biten.

Sonra, göğüslerin o mağrur uçurumu

O ebruli baş dönmesi gamzelerinde tüten.

Ağzın ki bir uzun ayaklanma ölüme karşı.

Yürüdükçe yolları gelincik tarlasına çeviren.’’

                             *Şükrü ERBAŞ*



 

 

 

Yorumlar

Popüler Yayınlar